Error: Your upload path is not valid or does not exist: /home/gencyese/public_html/wp-content/uploads Vade Farkı Uygulaması-Faiz İlişkisi Nedir?
Ev / Blog / Vade Farkı Uygulaması-Faiz İlişkisi Nedir?

Vade Farkı Uygulaması-Faiz İlişkisi Nedir?

Vade Farkı Uygulaması-Faiz İlişkisi Nedir?

Bu bapta mütedeyyin olan esnafı hayli huzursuz eden vade farkını ele alacağız. Kimileri böyle bir uygulamanın faiz olacağı endişesi ile bu tür muâmelelere girmekten kaçınmakta ya da ticari zorunluluktan dolayı girse bile huzursuz olmaktadır. Vadeli satışlarda vadeden dolayı alınan farkın İslam’ın haram kıldığı faizle ilişkisi öteden beri islam alimlerinin gündemini meşgul etmiştir. Şu bilisin ki: İslamiyet’in izin verdiği ölçüler içerisinde malın başka bir mal ile değiştirilmesine sahih alışveriş denmektedir.( İbni Abidin, Reddü’l Muhtar, 7/9-11; İbni Nüceym, el-Bahru’r-Raik 5/277; el-Mevsu’atü’l-Fıkhiyetü’l- Kuveytiyye, 9/1 )

Faize ait birçok tariften söz edilmiştir. Bunlardan bazıları:

  1.  Borç verilen bir parayı belli bir vade sonunda belirli bir fazlalıkla geri almak
  2. Herhangi bir borç ilişkisiyle ortaya çıkan ve zamanında ödemeyen bir alacak için ek vade ( süre ) tanıyıp vade sonunda da bu alacağı fazlasıyla geri almak ve yine bu şekilde alınan fazlalığın genel adına faiz denmektedir. ( el-Mevsuatü’l- Fıkhiyyetü’l-kuveytiyye 22/50 )
  3. Kadim ( geleneksel ) fıkıh kitaplarımızda faiz, paranın vade sebebiyle para kazanması olarak da tanımlanmıştır.

Vade farkının tanımı ise malın vade sebebiyle peşin kıymetine göre daha fazla bir bedel karşılığında satılması olarak yapılmıştır. Tariflerden de anlaşılacağı gibi faiz ile vade farkı arasında fark bulunduğu bir gerçektir. Meselemize daha geniş açıdan bakabilmek için İslam fıkhına göre alışverişin altı rüknü vardır. Bu rükünlerin bir kısmı asli rukündür. Diğer kısımları ise rukün değildir.Bu rukün sırasıyla: 1- Bayi ( satıcı ) 2- Müşteri ( alıcı ) 3-Mebi ( satışa arz edilen mal ) 4-( semen ) 5-( icab ) 6-(Kabul ) Kasani, Bedai’üs-sanai, 6/527

Konumuz vade farkının helal veya haram olması bu rükünlerden icap ve kabulle alakalı, akdin asli ( yegane ) rüknü olarak nitelendirilmiştir. Hanefi mezhebine göre akdi oluşturmak için söylenen ilk söze icap, buna cevap mahiyetinde olan ikince söze kabul denir. ( Zeyla’i, Tebyinü’l hakaik, 4/276-277 )

Burada dikkat edilmesi gereken kabulün icaba aykırı düşmemesidir. Söz gelimi; bayi/satıcı ” bu malı 10 liraya sattım” dese bu bir ”icap”tır. Müşterinin de ” Bu malı 10 liraya satın aldım” veya bu  manaya gelen başka bir ifade kullanması da ” Kabul”dür. Vadeli satışın caiz olabilmesi tayin edilen vadenin malum olmasına bağlıdır. Zira vadeli satışlarda vadenin meçhul olması yani belirtilmemesi akdin fasit olmasına sebep olur. Hanefi mezhebine göre her tür fasit akit, faiz sayılmaktadır.( İbni Abidin, Reddü’l-muhtar 7/39-50)

Günümüzdeki Vadeli Satışları İki Ayrı Kısımda Ele Alabiliriz:

  1.  Satıcının söz gelimi ” Bu malın peşin fiyatı 10 lira bir ay vadeli fiyatı 12 lira” demesi, alıcının da bunlardan birini tayin etmeden yani peşin olan 10 lirayı veya bir ay vadeli olan 12 lirayı belirtmeden ”Tamam aldım” demesi şeklinde yapılan vadeli satışları ele alalım: Bu şekilde yapılan alışveriş elbette caiz değildir. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi kabulün, icaba uygun olması lazımdır. Misalimizde icap yoktur. Bunun için müşterinin sözünü kabul olarak değerlendiremeyiz. Zira satıcının ” Bu malın peşin fiyatı 10 lira, bir ay vadeli fiyatı 12 lira” demesi icap değildir. Bilakis hukuki niteliği itibari ile bir icaba davettir. Başka bir tabirle tekliftir.

Aynı şekilde bu icabı, karşı karşı taraf yani misalimizdeki satıcı, gerek ifadeyle ve gerekse fiiliyle olduğu gibi kabul edecek olsa akit yine caiz olmayacaktır. Zira satın alınan malın bedeli meçhuldür. Oysa bir satışın sahih olmasının şartlarından biri de fiyatın nizaa ( tartışmaya ) götürmeyecek şekilde belirtilmesidir. Ayrıca Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem bir satışta iki satışı yasaklamış olması, nitekim Abdullah ibni Mes’ud radıyallahu anhüma’nın ”Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem bir akit içerisinde iki akdi yasakladı” dediği rivayet edilmiştir.( Ahmed ibni Hambel, el Müsned, no: 3783, 6/324 ) Akdin caiz olmaması, tarafların fiyatlardan birini belirtmeden akdi yapmalarından kaynaklanmıştır.

2. Satıcı malı peşin fiyatını ve belirli vadelere göre vadeli fiyatını söyleyerek, müşteri de bu fiyatlardan birisini tercih ederek tek fiyat üzerine kesinleşen alışveriştir. Konunun daha güzel anlaşılabilmesi için şöyle bir misal söz gelimi satıcının bu malı 10 liraya satıyorum demesine mukabil, müşterinin 5 liraya alırım demesi üzerine satıcının 9 lira olur diyerek ikinci bir fiyat vermesi müşterinin de 6 liraya alırım şeklindeki teklifte bulunması gibi ki bunlardan hiçbiri icap ve kabul olmaz. Bu pazarlığın sonunda müşterinin ”7.5 liraya alırım” sözü üzerine satıcının ”Olsun” demesi icap ve kabul olacağından akit ancak bu son iki söz ile oluşmuş olur.

Burada dikkat edilmesi gereken husus, tespit edilen peşin veya vadeli fiyatlardan biri üzerine anlaşmanın sağlanmasıyla akdin oluşmuş olmasıdır. Fiyatın baştan tespit edilmemesi veya gecikme halinde her ay için yüzdelik oranında mesela yüzde 2 gibi bir fark almanın şart koşulmasıyla yapılan alışverişlerin fasit oluşu önceki misallerimizden de anlaşılmıştır.

Burada şunu da ifade etmek isteriz ki; İslam alimlerinin beyan ettiği ve netice olarak vade farkının caiz olduğunu gösteren hükümler, vade farkının alınmasını tavsiye mahiyetinde değildir, ancak ticari hayatın zaruretlerinden kaynaklanan bir neticedir. Daha açık bir ifadeyle ruhsattır, azimet değildir. Hatta vadeye mukabil fark koymadan yaptığı vadeli satışla, bir bakıma müşterisine karz-ı hasen ( borç para ) vermiş gibi sevap ve mükafat kazanacaktır.

İslam Fıkhı Açısından Sigorta-Kasko-Ssk-Bağkur Hükmü Nedir?

hakkında Emrah SARGIN

Emrah SARGIN

Ayrıca kontrol et

GENÇLERİN OKUMASI GEREKEN KİTAPLAR

GENÇLERİN OKUMASI GEREKEN KİTAPLAR-2

TAŞLARI KONUŞTURAN ADAM: MÜRSEL GÜNDOĞDU -Aşkını taşlara kazıyan ve inancının temel esaslarını ölümsüz eserlerine nakşetmeyi …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir