Error: Your upload path is not valid or does not exist: /home/gencyese/public_html/wp-content/uploads İslam Fıkhı Açısından Sigorta-Kasko-Ssk-Bağkur Hükmü Nedir?
Ev / Blog / İslam Fıkhı Açısından Sigorta-Kasko-Ssk-Bağkur Hükmü Nedir?

İslam Fıkhı Açısından Sigorta-Kasko-Ssk-Bağkur Hükmü Nedir?

İslam Fıkhı Açısından Sigorta-Kasko-Ssk-Bağkur Hükmü Nedir?

Öncelikle şunu ifade etmek gerekir ki; sigorta sisteminde, kaza ve zararın meydana gelmediği durumlarda ödenen primlerin karşılıksız kalması veya kaza ve zarar meydana geldiğinde çekilen meblağın, verilen primlerden daha fazla ya da düşük olması söz konusu olduğundan, bunun da kadim akit yapılarına göre bir belirsizlik ve dengesizlik meydana getirmesi kaçınılmaz olduğu için sigorta konusunda şeri hüküm açısından ciddi manada tereddütler ve itirazlar olmuştur.

Alimler sigorta sistemini iki kısımda ele almışlardır:

  1. Teâvuni ( yardımlaşma); yani karşılıklı üyelik sigortası ki bu, üyelerin ortak katılımıyla gerçekleşen bir sistemdir. Bu sistem ortaklardan birinin gerek sağlık, gerekse maddi hasar sorunlarını çözmeyi veya telafi etmeyi amaçlar. Bu tip sigorta sisteminin caiz olduğunda ittifak ( görüş birliği )vardır. ( Vehbe ez-Zühayli, El-Fıkhü’l-İslami ve edilletühu, 5/3415)

Zira İslam fıkhında önceden beri mevcut olan ”Akile ve ”Kasame” sistemleri toplu ödemeleri, belli bir kesime yaymış, böylece sorumlukları paylaştırmıştır. Nitekim âkile sistemi; hata ile öldürülen maktul kişinin velisine ödenmesi gereken diyeti sadece katil üzerine bırakmamış, bir yardımlaşma olacağına binaen bu diyeti belirli oranlarda yakın akrabalarına da yüklemiştir. Bu sistemi Hulefa-i Raşidin döneminden itibaren daha da genişletilmiş ve ve giderek belli iş ve meslek gurupları arasında ortak bir dayanışma ve yardımlaşmaya dönüşmüştür.

Kaseme sistemi ise:

Fail-i meçhul olan bir mektulün( öldüreni belli olmayan bir kişinin) diyetinin bilinen bazı kurallara göre maktulün bulunduğu çevrede belirlenen kişilere taksitle peyderpey ödettirilmesidir. Daha önce var olan bu sistemleri İslamiyet belli bir dayanışmayı hedeflediğinden dolayı devam ettirmiştir.

  2. Ücretli Sigorta; buna ticari sigorta da denmektedir. Bu tür sigorta sisteminde, sigortayı yapan kurum kaza, yaygın ve ölüm gibi durumlarda zararı telafi etmeyi üstlenmektedir. Bunların meydana gelmemesi durumunda herhangi bir ödeme yapmamaktadır. Sigortalı olan taraf ise alacağı bu hizmete mukabil olarak prim adı altında belli miktar ödemeyi üstlenmiştir. Ticari sigorta sistemi ile teâvuni (yardımlaşma) sigorta sistemi arasındaki farkı, Vehbe ez-Zühayli, ” el-Fıkhu’l-İslami ve edilletühu” adlı eserinde şu şekilde ifade etmektedir:  Teavuni ( yardımlaşma) sigorta sistemini oluşturan ve üzerine alan heyet, müstakil olmayıp herhangi bir kar amacı gütmemektedirler. Aynı şekilde bu tip sigortanın üyelerinin de ticari maksatları olmamaktadır. Ancak bu, üyelere gelme ihtimali olan zararı hafifletmek maksadına binaen kurulmuş bir sistemdir. Halbuki ücretli sigorta sistemi böyle değildir. Bu sistemi oluşturan ve üzerine alan firma müstakil olup maksadı kar etmektedir”

Ticari sigorta sisteminin caiz olmadığını söyleyen alimler dört ayrı gerekçe göstermişlerdir:

  1. Faiz: Bu tip sigorta sistemi, Faizin her iki kısmı olan ribe’l-fadl ve ribe’n-nesie’yi içermektedir. Zira pirim veren sigortalı kişinin verdiğinden fazla veya eksik alması durumunda bu, ribe’l-fadl olacaktır. Verdiği miktar kadar geri alması durumunda ise bunu hemen almayacağından dolayı ribe’n-nesie olacaktır.
  2. Ğabn: Bu tür sigorta ”Ğabn” yani aldanmayı ihtiva etmektedir. Zira üzerine akit yapılan şey net değildir. Aktin sıhhatinin şartlarından biri de üzerine akit yapılan şeyin malum olmasıdır.
  3. Kumar: Sigortalı kişi yatırdığı pirimden çok daha fazlasını beklemektedir. Bu yönüyle de kumara benzemektedir.
  4. Bilinmezlik: Sigorta yapan kurumun veya sigortalı olan şahsın ne kadar ödeme yapacağı belli değildir. Bu bilinmezlik özellikle hayat sigortasında çok daha açık bir şekilde görülmektedir.

Halil Günenç Hoca da bu konuyla alakalı olarak ” el-Mevsu’atü’l-fıkhiyyetü’l-müyessira adlı eserinde şunları nakletmektedir: ” İslam Konferansı Teşkilatı’na bağlı olan İslam Fıkhı Akademisi, 1976 senesinde Mekke-i Mükerreme’de bu konuyu tartışmak için toplanmıştır. Abdullah İbni Hümeyd’in başkanlığında, Muhammed Ali El- Harakan, Abdulaziz İbni Bâz, Muhammed İbni Abdullah es-Sübeyl, Salih ibni Useymin, Muhammed Reşit Kabani, Mustafa Ez-Zerka, Muhammed Reşid Abdülkudüs el-Haşim Nedevi ve Ebu Bekr Gumi’den müteşekkil olan heyet sigorta meselesini ele almışlardır. Bu  heyet inceden inceye meseleyi tetkik ettikten sonra Mustafa ez-Zerka hariç ittifakla ticari sigortanın bütün çeşitlerinin haram olduğuna dair kanaatlerini beyan etmişlerdir.”

SSK-BAĞKUR

Devletin SSK ve BAĞKUR gibi kurumlarında isteğe bağlı olarak istifade etmesi, diğer bir ifadeyle sigortalı olması caiz olur mu? meselesidir.  Burada şöyle bir denilebilir; sigortaya caiz değildir diyenler başka bir ifadeyle ücretli sigorta ile teavuni dediğimiz yardımlaşma üzerine kurulan sigortayı ayıranlar gerekçe olarak teavünde kar maksadının olmadığını, ücretli sigortada ise kar maksadının olduğunu ifade etmişlerdir.

Bu kurumların kuruluş gayelerinin tamamıyla vatandaşına hizmet için olduğu ve devlet bütçesiyle desteklendiği yani toplanan primin bu hizmeti karşılamadığı da ifade edilmiştir. Netice olarak diyebiliriz ki devlet sigortası ticari maksatla işletilen bir sigorta sistemi olmadığından ittifakla caiz olan yardımlaşma üzerine kurulu bir sigorta sistemidir.

Bu konuyla alakalı 22-11-2005 tarihinde hocalarımızla yaptığımız müzakerede şu neticeye varılmıştır:

  1. Ticari sigortanın hiçbir çeşidine cevaz ( müsaade ) verilmemiştir.
  2. SSK  ve BAĞKUR gibi devletin sigortalarının ise teavuni ( yardımlaşma ) sigorta kısmına dahil olduğu kanaatine varılarak bunlara cevaz verilmiştir.

NOT: Bunun caiz olması ilave başka bir haramlık bulunmaması kaydıyladır. Nitekim kişinin çiftçi olmadığı halde kendini çiftçi göstermesi veya çalışmadığı halde çalışıyorum diye yalan söylemesi bunu haram yapar.

İslam Fıkhına Göre Hisse Senedinin Dini Hükmü Nedir?

hakkında Emrah SARGIN

Emrah SARGIN

Ayrıca kontrol et

GENÇLERİN OKUMASI GEREKEN KİTAPLAR

GENÇLERİN OKUMASI GEREKEN KİTAPLAR-2

TAŞLARI KONUŞTURAN ADAM: MÜRSEL GÜNDOĞDU -Aşkını taşlara kazıyan ve inancının temel esaslarını ölümsüz eserlerine nakşetmeyi …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir