1.Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hicret etmeden önce cumanın kılınmasına izin verdi. Kendisi Mekke de cumayı kılmaya Kadir olamamış ve cumayı izhar edememişti. Musab b. Umeyre: “Yahudilerin cumartesi günleri Zebûru açıkça okuduklarını göz önünde bulundurarak, kadınlarınızı ve çocuklarınızı toplayın ve cuma günü, güneş zevalden yarıyı geçince, iki rekatla Allah’a yaklaşın.” diye yazdı. ( Muhammed, el-Vesâikus-siyâsiyye sayfa 35 Alûsî; Rûhu`l-me`ânî XXVNI/99) Tabakât-i Ibn Sad da aynı rivayete: “… ve Sa`d b. Usâme`nin evinde on iki kişi ile cuma kılındı.” (Aynı kaynak Tabakât-i Ibn Sad`dan (NI/83) ilâvesi de mevcuttur.
2.Allâme Ibn Hacer “Tuhfetül-Muhtâç”ta: “Cuma namazı Mekke de farz kılındı ama sayı yetersizliğinden ya da şiarı izhar olduğundan, orada kılınamadı.” (Aynı kaynak Tabakat-r Ibn Saad`dan (NI/83)) diyor. Sayı yüzünden kılınmadığı ihtimalini Ibn Hacer sâliki bulunduğu Şâfiî mezhebinin, cumanın kılınabilmesi için kırk hür erkek cemaat şartını koşmuş olmasından dolayı zikretmiş olabilir. Ama her ikisi de birer ihtimalden ibarettir.
4.”Umdetül Kâri”deki şu rivayet de bunu tamamlar: “Ibn Sîrîn anlattı: Medineliler Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem gelmeden ve cuma ayeti inmeden önce toplandılar. Cumaya ilk defa bu adı verenler onlar oldu. Dediler ki, Yahudilerin her hafta toplandıkları bir günleri var. Keza Hristiyanlar da öyle. Gelin biz de bir gün toplanıp Allah’ı zikredelim, namaz kılıp O`na şükredelim derken bunun için “Yevmül-arûbe’yi seçti ve Esad’ın evinde toplandılar. O da onlara iki rekat namaz kıldırdı. Bu toplantıda bu güne “Cuma” adını verdiler. Saad da bir koyun kesip onlara yedirdi. Zira sayıları azdı.”( Hâkim el-Müstedrek I/28l ; Ibn Mâce, Sünen I/344 (el-Ikâme 78) Sevkâni bu hadisi aynı zamanda Ibn Hibbân ve Beyhaki’nin de rivayet ettiklerini, sonuncunun sahih bulunduğunu, el-Hâfız’ın ise isnâdı hasendir dediğini söyler. Neylül- Evtâr Nu/230)
Tebyînü’l-hakâik hâsiyesi Selebî’nin, “cuma namazına ilk defa cuma adını veren Kâb b. Lueyy`dir” (Aynî, Umdetül-kârî VI/161) şeklindeki rivayeti buna muhalif değildir. Zira Kâb’ın aynı toplantıda bulunması ve bu ismin onun buluşu olması muhtemeldir.
GENÇLERİN OKUMASI GEREKEN KİTAPLAR