Error: Your upload path is not valid or does not exist: /home/gencyese/public_html/wp-content/uploads Tarihin Akışını Değiştiren Keşif Urfa Göbeklitepe
Ev / Blog / Tarihin Akışını Değiştiren Keşif Urfa Göbeklitepe

Tarihin Akışını Değiştiren Keşif Urfa Göbeklitepe

1- Göbekli Tepe denince ritüel bir alandan mı, bir yerleşimden mi yoksa her ikisinden de mi bahsediyoruz?

Neolitik avcı-toplayıcıların günlük hayatı ve dünya görüşü üzerine elimizde hiçbir yazılı kaynak yok. Bütün yorumlarımızı bize bıraktıkları materyal kültür öğeleri üzerinde yapmak durumundayız.

Yaklaşık 20 yıldır süregelen kazı ve araştırmalar sayesinde, Göbekli Tepe hakkındaki algımız buranın bir çeşit buluşma noktası olduğu yönünde. Çevrede dolaşan çeşitli avcı gruplar için bir çeşit toplanma merkezi. Bölgede bulunan taş alet, plak ve benzeri aletlerin dekoratif unsurlarındaki benzerliklere dayanarak yaklaşık 200 km çapında bir toplama/avlanma havzasından bahsedebiliriz. Burası bölgede düzenli bir buluşma ve takas alanı olmalıydı.

Göbekli Tepe’nin anıtsal ve dairesel biçimde çevrelenmiş daha erken PPNA tabakası, T biçimli büyük dikilitaşları ile belirgin şekilde farklı bir yapı oluşturuyor. Böyle yapılar önceden bilinen yerleşimlerden de biliniyor ve genelde ‘kamusal’ yapılar olarak adlandırılıyorlar.

 

2- Göbeklitepe neden önemli?

Göbeklitepe önemlidir çünkü döneminin inanç dünyasını, düşünsel zenginliğini, ve toplumsal düzeni anlamamızı sağlayan şaşırtıcı çeşitlilik ve zenginlikte bulgu ve buluntu vermiştir. Bu bağlamda ilk sormamız gereken soru, neden Göbeklitepe iyi korunmuş da diğerleri korunmamış olmalıdır.

Göbekli Tepe dikilitaşları ve dairesel yapıları gibi anıtsal bir mimari oluşturmak için işin örgütlenmesi ve yürütülmesi ve farklı gruplar arasında işbirliği gerektiği kadar belirli derecede iş bölümü de sağlanmalı. Hala son derece gezici olan insanların böyle büyük ölçekli kamusal projelere yatırım yapması ve en sonunda geniş yerleşik gruplar, tarım ve hayvancılık ile tanımlanan ve Neolitik hayat tarzı denilen bir dizi değişikliği tetiklemiş olabileceği Anadolu Neolitiğini anlamamız açısında çok önemli bir katkıdır.

 3- O dönemde yaşamış insanlar neden Göbekli gibi anıtsal bir mimariye ihtiyaç duymuş olabilir?

Etnografik çalışmalara göre bunun gibi kamusal projeler ve şenlikler grupsal bağlılığı güçlendirmek için önemli bir etken. Özellikle küçük avcı toplayıcı gruplar, temel olarak, bilgi ve ürün değiş tokuşu yapmak ve gen havuzunu tazelemek için evlilik bağları kurmak amacıyla bu tarz düzenli buluşmalara güvenir. Bu açıdan Göbekli Tepe’nin coğrafi konumu tesadüf değildir. Göbekli bir dağ silsilesinin en yüksek noktasında kolayca görülebilecek bir yere kurulmuştur. Böylece Göbekli’nin dairesel yapılarını bu buluşmaları belirten izler, zengin betimli dikilitaşları ise bu grupları temsilen anılarını saklayan buluntular olarak yorumlamak mümkün.Dairesel yapılar içindeki düzenli tamir ve yeniden düzenlemeler buradaki inşaat faaliyetlerinin düzenli olarak devam ettiği izlenimini veriyor. Bu da muhtemelen Göbekli’de insanları bir araya getiren önemli bir etkendi.

4- Göbekli Tepe’yi inşa etmek için gerekli insan gücü hakkında bilgimiz var mı?

Göbekli Tepe’nin etrafındaki kayalık araziler, bize, tarih öncesi taş ustalarının nasıl çalıştığına dair bir fikir veriyor. Taş parçaların çıkarıldığı negatif izlerin yanında, çok sayıda çakmak taşı anakayadan taş aletler, bir adet kırılmış T-biçimli dikilitaş ve başka yarım bırakılmış işler bize açıkça nerede ve nasıl çalıştıklarını gösteriyor.Örneğin, Paskalya Adası’ndaki Rapa Nui’nin moai heykellerinden birini 15 km’den daha uzağa taşımak için 20-75 kişi arasında insan gücü gerektiği hesaplanmıştır. Oysa ki Endonezya’daki Nias’da 4 metreküp hacmindeki bir anıtsal taşın 3 km uzaktaki son güzergâhına taşınması için 525 kişinin çalışması gerektiği kaydedilmiştir.Bununla birlikte, tam olarak gerekli insan gücünü hesaplamak çok fazla sayıda değişkeni değerlendirmemiz gerektiği için zorlu bir görev olacaktır.

5- Göbekli’de üretim aktivitelerine dair herhangi bir kanıt var mı? Tarım ya da hayvancılık?

Şu ana kadar Göbekli Tepe’de tipik evsel (domestik) faaliyetlere dair, ya da tarih öncesi tarım ve hayvancılığa dair hiçbir iz bulunmadı. Şu ana kadar keşfedilen tüm bitki ve hayvan kalıntıları yabani türlere ait. Fakat ortaya çıkarılan birçok çakmaktaşı alet, burada büyük ölçekli bir taş alet yapımı faaliyeti olduğuna işaret ediyor.

6- Dikilitaşlar üzerindeki betimlemeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bize ne anlatıyor olabilirler?

Bahsedilmesi gereken bir nokta ise, Göbekli Tepe’de mitolojik melez hayvanlar ve canavarlar olarak tanımlayabileceğimiz canlıların eksikliğidir. Göbekli Tepe’de betimlenen hayvanların hepsi bu sit alanı çevresinde doğal olarak bulunan hayvanlar – yani Avrasya yabani faunasına ait hayvan türleridir. T biçimli taşları süsleyen birçok vahşi ve tehlikeli görünüşlü hayvan bir çeşit koruyucu işleve sahip olabilir. Bunlar belki de modern (ya da yakın zamanlı) avcı toplayıcıların kültürlerindeki totem hayvanlarıyla karşılaştırılabilir. Ya da bu hayvanlar Göbekli Tepe’deki dairesel yapıların muhafızları, koruyucuları görevi görmüş de olabilirler.

7-Göbeklitepe’nin binlerce yıl boyunca bu kadar iyi korunmasının nedeni nedir?

Göbekli Tepe’nin bugün gördüğümüz hali, tahminen çok daha uzun olan bir kullanım hayatının son evresi. Göbekli’de temsil edilen en son aktivite aşaması olan bu içini geri doldurma (yani gömme) işleminin arkeolojik kanıtlarını da görüyoruz. Dairesel yapıların içini dolduran, ve kireçtaşı döküntüsü, heykel ve taş alet parçaları ile önemli miktarda hayvan kemiğinden oluşan toprak tabakasının oldukça homojen bir yapıya sahip olması, kasıtlı olarak içinin doldurulduğu düşüncesini destekliyor.Fakat içleri doldurulup gömüldükten sonra bile bu yapılara dair bilgiler burada o dönemde yaşayan insanlar tarafından biliniyor olmalı, çünkü daha sonraki mimari ögeler (örneğin üstüne yapılan bir teras duvarı) açıkça, daha önceki yapıların alanlarına ithafta bulunur.

8- Göbeklitepe ataerkil toplum yapısı hakkında bir şey anlatıyor mu?

Ataerkil olup olmadıkları hakkında hiçbir bilgimiz yok. Kesin olan şey, kutsal alanlarda, kült yapılarındaki insan erkektir ve çok belirgin bir “fallus” sembolizmi var.

Buna karşılık sıradan hakın oturduğu kesimlerde, evlerde dişi figür yaygın, çok basit olarak yapılmışlar, ana tanrıça öncüsü gibi hamileler. Bu yönetim erkinin olduğu kesim ile toplum arasında inanç simgelerinde de bir farklılık olduğunu gösteriyor.

9- Göbeklitepe’de tamamlanan koruma çalışmaları yeterli mi? Yapılan çatı sistemi, burayı uzun yıllar boyunca dış etkenlerden koruyabilecek mi?

Kesinlikle hayır. Önce çatı örtüsü dışında, kazılmış çok geniş bir alan var, bunlar hızla aşınıyor, kabartmalar silinmeye başladı. Çatılar da dairesel tasarım olduğu için ekleyerek genişletilemiyor. Oysa eski çatı, Hauptmann Bey’in yaptığı çatı, tamam güzel değildi ancak dörtgendi, kazı ile birlikte eklenerek genişleyebiliyordu.

Göbeklitepe’de sorun yağış değil, rüzgarla gelen kum bombardımanı. Şimdiki çatılar yüksek, kumu ve rüzgarı engellemez.

Mutlaka tepenin genelinde çok ciddi bir koruma stratejisi geliştirilmeli, eğer bu yapılamıyor ise, ki şu anda yok, orijinal kabartmalar müzeye alınıp yerlerine kopyaları konmalı.

Not: Jens Notroff ve Prof. Dr. Mehmet Özdoğanın arkeofiline verdiğini röportajdan derlenip hazırlanmıştır.

hakkında Emrah SARGIN

Emrah SARGIN

Ayrıca kontrol et

GENÇLERİN OKUMASI GEREKEN KİTAPLAR

GENÇLERİN OKUMASI GEREKEN KİTAPLAR-2

TAŞLARI KONUŞTURAN ADAM: MÜRSEL GÜNDOĞDU -Aşkını taşlara kazıyan ve inancının temel esaslarını ölümsüz eserlerine nakşetmeyi …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir