Genç Yesevi İman+İslam+Aksiyon
Düğünlerde musiki aletleriyle şarkı türkü veya ilahi okumak için parayla erkek ya da kadın şarkıcılar tutmak sakınılması gereken bir husustur. Zaten kadınların erkeklere, erkeklerin de kadınlara şarkı türkü söylemeleri caiz değildir. Ancak kadınlar kendi aralarında, erkekler de kendi aralarında musiki aletleri olmaksızın kaside, ilahi ve mevlit okuyabilir.
Genel salonlarda yapılan düğün merasimlerinde birçok günah işlenmektedir. Ebu Hureyre Radıyallahu Anh’dan rivayet edilen: ‘’ Kafaları meyilli deve hörgüçleri gibi yamuk ve insanların kalplerini kendilerine yamultan giyinmiş çıplak kadınlar cennete giremezler, kokusunu bile duyamazlar, oysa onun kokusu şu kadar mesafeden( beş yüz senelik yoldan ) hissedilecektir.’’ ( Müslim, Libas ve Zİnet: 34,no: 5704, 6/168 ) hadisi şerifinin beyan ettiği şekilde koku sürünmüş, süslenmiş, örtülü gibi gözükseler de cicili bicili türbanlarla ve şekil belli eden etek-tayyorlarla erkeklerin ilgi odağı haline gelmiş kadınlarla erkek garsonların hizmet etmesi, erkek ve kadınların birbirinin ziynetine bakması ve kadın kokularının erkeklerce hissedilmesi gibi birçok haram düğün salonlarında mevcuttur ki bu durumdan Müslüman kadın ve erkeklerin sakınması gerekmektedir.
Düğün merasimlerinde ve sonrasında düğün evine kadar gelin ve damada refakat edip evin ortasına girmekten bile çekinmeyen ve düğünde olduğu gibi orada da bir takım şarkı türküler söyleyerek insanlardan para toplayan kişilere yol vermemek gerekir. Nitekim bu işler de insanlar istemeyerek para vermek durumunda kalırlar ki böyle bir paranın alınması helal olmaz. Nitekim Rasulüllah sallallahu aleyhi ve sellem:’’ Hiç kimsenin malı kendisinin gönül rızası olmaksızın ( başkasına ) helal olmaz.’’ buyurmuştur. ( Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, no: 20695, 34/299 )
Düğün merasimlerinde fotoğrafçının gelin ve damadın resimlerini çekmesi de kötü adetlerdendir. Ama resim çeken kişi gelinin mahremi ise ve bu resimler yabancılara gösterilmeden saklanılabilecek ise o zaman haram olmaz. Fakat avret yerlerinden bir kısmı görünen bir kadının resmini yabancı bir erkeğin çekmesi veya resim çeken mahrem olsa da o kadının mahremi olmayan erkeklerle birlikte resim çektirmesi caiz olmaz. Bu hususa özellikle dikkat etmek gerekir.
Düğün merasimi nedeniyle meşguliyetten veya makyaj bozulmasın diye abdest almak yüzünden namazı geciktirmek de büyük günahlardandır. İnsanların bu gibi merasimlerde telaş yüzünden namazı unuttukları, geciktirdikleri hatta tümden terk ettikleri görülmektedir. Şeriatta hiçbir sebeple namazın terkine müsaade edilmemiştir. Bir vakit namazı bu gibi sebeplerden dolayı terk etmekle büyük bir günah işlemiş olur ve Allah-u Teâlâ onun düğününü mübarek kılmaz.
Gece yarılarına kadar düğün merasimi icra edildikten sonra düğün alaylarında bulunan kadınların sabaha yakın şarkı türkü söyleyerek, kandiller taşıyarak ve komşu evleri dolaşarak gelin uğurlama merasimi yapmalarında da iki türlü sakınca bulunmaktadır. Bunlardan biri yasaklanmış olan kadın erkek karışık bir şekilde dolaşırken kadının bedeninin avret kısımlarının açılıp görünme tehlikesidir.
Diğeri ise sabah namazının kaçırılma tehlikesidir, zira gece geç saatlere kadar dolaşanların sabah namazını kaçırmaları kaçınılmaz olur, hâlbuki Allah-u Teâlâ: ‘’ ( Ey hanımlar! Zaruri bir ihtiyacınız olmadığı sürece ) evlerinizde karar kılın! En önceki cahiliyet açılıp saçılmasıyla siz de açılmayın ( ve örtülmesi gereken uzuvlarınızı göstermeyin)! O (farz) namazları dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Rasulü’ne itaat edin’’ ( Ahzab suresi: 33’den) buyurmaktadır.
NOT: İşte teşvik edilen bir sünnet olan düğün merasimleri geride zikredilen sünnet ve edeplere riayet içerisinde, burada anlattığımız sakıncalardan da sakınılarak icra edilirse sünnet-i seniyyenin bütün bereketlerine erişileceği şüphesizdir.
